İşin aslı bambaşka...
Avrupa kıtası, nufusundaki yaş ortalamasının yüksekliği ve ekonomisinin istenmeyen bir hızla durgunluk yaşaması nedeniyle, ciddi bir ekonomik ve sosyal bir krize doğru sürüklenmektedir. Adına Avrupa Birliği denilen (EU) yani (AB)'nin ne olduğu ve ne yapmaya çalıştığı konusu halen çözülememiştir. Bu belirsizlikten rahatsız olan ilk ülke İngiltere üyelik konusunda çekimser kalmayı tercih etmiş ve halen AB ile ilişkilerinde oldukça tedirgin bir tutum izlemektedir. AB ülkelerinin olmayan ekonomik dayanışma sistemi, Yunanistana yapıldığı gibi parasal yardımlaşmadan başka bir şey değildir. Bu ülkelerin Savunma sistemleri ise tamamiyle Nato'nun bu ülkelerdeki sembolik varlığına dayalıdır. Şartlar böyle olunca 90 milyona yaklaşan nufusuyla Türkiyenin Avrupa Birliğine girmesi ve AB parlementosunda çoğunluğu ele geçirerek alınan kararları yönlendirici olması düşünülebilirmi. Ayrıca Türkiye Jeopolitik konumu nedeniyle kıtalararası ciddi bir irtibat halinde olma trafiğine sahip dünyada tek ülke konumundadır. Türkiyenin bu ayrıcalığını çok çok iyi bilen Türkiyenin geçmişini ve tarih boyunca batıyla olan ilişkilerini çok iyi değerlendirebilen bir hükümette şu anda iş başındadır. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sıklıkla ve ısrarla AB nin Türkiye ile mevcut ilişkilerini gözden geçirmesi ve gerçekleri görmesi konusunda ısrarlı çağrılarına rağmen, AB bunun imkansız olduğunu, ortaya koyduğu Türkiye karşıtı tavırlarıyla açıkça anlatmaya çalışmaktadır.
Nedir öyleyse Türkiye gerçeği
Türkiye'nin sıradan bir Türk ülkesi olmadığı dünyanın yaşayabileceği bir üçüncü dünya krizinde Türkiyenin birden BİRLEŞİK TÜRK CUMHURİYETLERİ kimliği altında 300 milyonun üzerinde bir nufusa erişeceği ve bu ülkelerin geçmişlerinde ne kadar gözü pek ve savaşçı bir ırk oldukları sadece AB nin değil ABD'ninde gizli bir gündem maddesidir. Türkiye Cumhuriyetini aralarına almak tüm batılı ülkeler için geleceklerini tehlikeye atmak anlamına gelir. Türkler doğru bildiklerinden şaşmayan ve taviz vermeyen bir millettir oysa batı politiktir, entrika ve dalavereler arkadan iş çevirmeler, insanları birbirlerine vurdurma konusunda siyasi oyunlarda uzmanlaşmış bir toplumdur. Türk ve Batı karakterlerinin değil birlikte yaşaması karşı karşıya gelebilmeleri dahi adeta imkansızdır. Evet Türkiye gerçeği budur batı şunu çok iyi bilmektedir Türkiyenin yüzü batıya dönüktür ancak tutmak üzere elini uzattığı ülkeler, ırk ve soy birliği olan Asya Kıtasının Türk Dünyasıdır. İşte AB ülkeleri ve ABD bunu çok iyi görmekte ve vargüçleriyle Türkiyeden uzak durmaya çalışmaktadırlar. Türkiye de onların bu maksatlarını ve içlerinde taşıdıkları Türk ve Türk Dünyası düşmanlıklarını net bir biçimde görmekte ve takındıkları bu şahsiyetsiz politikalarını çok iyi anlamaktadır.